|
Savaþ Konusunda Kimlerden, Neden ve Nasýl Ayrý Durmak Gerekir? |
|
|
Komünistler; genel ve soyut bir savaþ karþýtý propagandadan uzak durur. Savaþlarý kimin ve ne amaçla yürüttüðüne bakarak sýnýflandýrýr. Kapitalistlerin kendi savaþlarýný ayrýcalýklarýný sürdürmek ve yenilerini elde etmek amacýyla yürüttüðünü; yeni pazarlara açýlma hedefi ve bu topraklarý ve halklarý fethetme amacý güttüðünü; kapitalist üretim iliþkilerinin asla barýþ ve adaleti saðlayamayacaðýný, bu inanýþý savunanlarýn ise oportünistler olduðunu savunur. Emperyalistlerin kendi çýkarlarý için yürüttükleri savaþlarý «haksýz savaþ» olarak adlandýrýr ve mahkum eder. Bugün ABD'nin Afganistan ve Irak üzerinden Ortadoðu'da baþlattýðý savaþ haksýz bir savaþtýr. «Emperyalist savaþýn iç savaþa çevrilmesi ve proletaryanýn iktidarý eline geçirmesi gerektiði» düsturunu benimseyen komünistler; bunun gereði olarak; proletaryadan yana barýþ ve özgürlüðün tek aracý olan Komünist Enternasyo-nal'in kurulmasýný görev edinir. Enternasyonal emperyalistlerin uluslararasý örgütlerine iliþkin yanýlsamalarýn kýrýlmasý için savaþýr. Bu kurumlarýn asla ezilenlerin ihtiyaç duyduðu özgürlüðü getirecek barýþý saðlamanýn deðil, olsa olsa savaþý doðuran siyasetin sürdürülme-sinin araçlarý olduðunu bilir ve sýnýrsýz, sýnýfsýz, özgür bir dünyaya ulaþmanýn aracý olan enternasyonal çatýsý altýnda birleþmesi için savaþýr. Bütün uluslardan emekçilere önderlik edecek bir Enternasyonal olmadan emperyalist savaþlara karþý tek bir siyasi müdahale dahi tasarlamak ve hayata geçirmek mümkün deðildir. Enternasyonal'in kurulmasý doðrultusunda açýlacak savaþýn cephelerinden birisi de bu emperyalist kurumlarý meþrulaþtýran oportünist siyasetlere karþýdýr. Komünistler emperyalist demokrasilere «temiz» olma çaðrýlarý yapan, burjuvaziyi yine kendi kurumlarýna þikayet eden onlarý kendi kurallarýna uymaya davet eden ve bu biçimde burjuva demokrasisine iliþkin yanlýþ bir bilincin yayýlmasýna neden olan pasifist/legalistlere karþý mücadele eder ve onlarýn siyaset tarzýna kapýlan devrimcilerle ayrýmlarýný koyar. iþçi sýnýfýnýn uluslararasý çýkarlarýnýn ve birliðinin tek aracý olan enternasyonalin örgütlenmesi, yalnýz emperyalist paylaþým savaþlarýna deðil, bu paylaþýmýn gündelik hayata yayýlmýþ biçimi olan emperyalist barýþlara karþý da savaþýn araçlarýdýr. Sýk sýk söylendiði gibi, «savaþ siyasetin baþka araçlarla sürdürülme-sidir.» Burjuva demokrasisinin bir diðer adý burjuva diktatörlüðüdür. Dolayýsýyla komünistler týpký diðer kavramlarda olduðu gibi genel olarak demokrasi söylemiyle de arasýna mesafe koyar. Burjuva demokrasisinin araçlarýndan birisi parlamento, seçimler ise, bir diðer kurumu da savaþlarda önemli roller üstlenen ordulardýr. 1 Eylül Dünya Barýþ Günü'yle, «ortak çýkarlarýmýz var» yanýlsamasý yayan soyutlamalar terk edilmelidir. insan haklarý ve demokrasi genelle-meleriyle sýnýf mücadelesinin, haklý/haksýz savaþ ayrýmlarýnýn üstünün örtülmesi gayretlerine karþý savaþ açýlmalýdýr. Bolþeviklerin peþinden gitmek üzere yola çýkan komünistler«þiddetin her türlüsüne karþý» deðildirler. Sömürgeci bir devletin ezilen bir ulusa karþý açtýðý savaþ haksýz bir savaþtýr. Bu savaþa karþý geliþtirilen tutum, þovenizmle aramýza koyduðumuz mesafenin de göstergesidir. Ezilenler ise her zaman haklý olan taraftýr ve onlarýn yürüttüðü savaþ da haklý savaþtýr. Ortadoðu'da ezilen uluslarýn, Kürtlerin ve Filistinlilerin kendilerini ezen devletlere karþý yürüttüðü savaþlar haklý savaþlardandýr. Komünistler, 1 Eylül Barýþ Günü'nü;ezilenlerin ihtiyaç duyduðu tek barýþ için savaþma bilincinin yayýlmasýna vesile bilir; özgürlüðün hüküm sürdüðü bir dünyanýn ancak iþçilerin savaþmasýyla mümkün olduðunu savunur. (PROLETER DEVRÝMCÝ KÖZ, EYLÜL 2006, ÖZEL SAYI 1)
|
|
|
|
|