|
komunistdunya.org |
|
|
|
Son Yazlar |
|
|
|
|
Devrimci Bülten Sayý 77 (1) |
|
|
ÝÇÝNDEKÝLER
1-“Trump Fenomeni” Üzerine 2-AKP ve ÝYÝ Parti 3-Seçimler ve AKP’nin “Kitle Dinamiði” Üzerine 4-AKP Reimi ve Ermenistan ve Azerbaycan Savaþý Üzerine 5-“Sivas Katliamý” Nedir ve Ne Deðildir
“TRUMP FENOMENÝ” ÜZERÝNE
ABD’deki “Trump fenomeni“ni nasýl ele almak gerekir? Bu fenomenin tarihsel nedenlerinin doðru ele alýnmasý ve çözümlenmesi büyük önem taþýmaktadýr. Çünkü Trump fenomeni artýk dünya ölçeðinde bir tarihsel kýrýlmanýn yaþandýðýnýn ve yeni bir tarihsel döneme girdiðimizin açýk bir göstergesini oluþturmaktadýr.
Bütün tarihsel göstergeler, devrimci ve demokratik hareket olarak eðer gerekli felsefi-teorik ve politik dönüþümleri gerçekleþtiremezsek, bugünden daha kötü bir durumla karþýlaþacaðýmýzý göstermektedir. Yeni tarihsel döneme eski ideolojik kalýplarla giremeyeceðimizi ve gerekli eleþtiriler ile özeleþtirileri nitelikli bir þekilde yapmak zorunda olduðumuzu bilince çýkarmak zorundayýz. Aksi taktirde kendimizi birinci ve ikinci dünya savaþlarý arasýndaki döneme benzer bir dönemin içinde bulabiliriz.
Yeni dönem ne ile karakterizedir?
Yeni dönem ikinci dünya savaþýndan sonra oluþturulan dünya düzeninin giderek yok olmakta olduðu ve bu yok olanýn yerine neyin geçeceði ile karakterizedir. Bu deðiþimi dayatan ise küreselleþmedir. Sovyetler Birliði’nin çöküþü ve AB’nin kuruluþu, Ýkinci Dünya Savaþý’ndan sonra kurulan genel düzeni ve güç iliþkilerinin genel yapýsýný fazla deðiþtirmedi. Sovyetler’in çöküþü Rus hegemonyasýnýn çöküþü olarak ortaya çýkmadý tam tersine Rusya yeni bir biçimde emperyalist konumunu devam ettirmeyi baþardý.
Küreselleþmenin neden olduðu sorunlar giderek onun iþleyiþini tehdit eden bir düzeye ulaþmýþtýr. Çünkü küreselleþme belirli bir “olumsuz aðýrlýk” oluþturmaya baþlamýþ ve giderek üstyapýda ifadesini bulan toplumsal kamplaþmalara neden olmuþtur.Bu tür bir toplumsal kamplaþma Birinci Dünya Savaþý’ndan sonra da milliyetçi-faþist hareketlerin ortaya çýkmalarý ve iktidara gelmeleriyle yaþanmýþtý ve yirmi yýl içerisinde Avrupa ve dünya bambaþka bir biçime büründü. Bundan dolayý bugün ortaya çýkan tarihsel kýrýlma, sýradan bir durum deðil yeni bir tarihsel sürece girdiðimizin açýk bir göstergesini oluþturmaktadýr.
Bu yeni tarihsel sürecin temel göstergelerinden bir tanesi, ABD’de faþist bir politikacý olan Donald Trump’ýn Baþkan seçilmiþ olmasý ve son baþkanlýk seçimlerini kaybettikten sonra da yerinde kalmak için nerdeyse bir “darbe mekaniðine” sarýlmasýdýr. Ýþin ilginç tarafý, açýkça yalan söylerken ve ýrkçý ile faþist politikalarý savunurken, oylarýný yükseltmesi ve büyük bir fanatik kitle oluþturabilmesidir.
Hiç kuþkusuz bütün partiler gibi, ABD’de Cumhuriyetçi Parti’nin de kitle tabaný homojen deðildir. Farklý kitlelerin bir tür kümelenmesi söz konusudur. Ama bu kitlenin odaðýnda giderek büyük oranda bir faþist tabanýn olduðundan kuþku yoktur. Eskiden bu faþist taban,bir zamanlar Türkiye’deki ANAP ve DYP’deki gibi küçük bir azýnlýk ve marjinal bir yapýya sahipken, son dönemlerde giderek Cumhuriyetçi Parti’nin odaðýna doðru kaymýþ ve ana kitle haline gelmiþtir. Kýsacasý partinin muhafazakar kitlesi ile aþýrý-sað (faþist) kitlesi yer deðiþtirmiþtir. Ayný süreç Türkiye ve yine bir çok ülkede de yaþanmýþtýr. Ama ABD gibi emperyalist bir ülkede ortaya çýkmasýnýn tarihsel sonuçlarý daha ürkütücü olacaktýr.
Bütün mesele ABD’deki bu büyük faþist kitlenin nasýl ortaya çýktýðýný anlamaktýr. Trump mý bu kitleyi keþfetti, bu kitle mi Trump’ý keþfetti yoksa her ikisi karþýlýklý olarak birbirlerini mi keþfettiler? Bu kitlenin oluþmasýnýn tarihsel nedenlerinin belirlenmesi, bundan sonra olaylarýn tarihsel yönünü anlamamýz açýsýndan da bir gösterge oluþturmaktadýr.
Bu nokta yani bu faþist kitlenin oluþumu ile ilgili yapacaðýmýz ilk tespit, bu kitlenin bir anda ortaya çýkmadýðý ama uzun yýllar boyunca küçük deðiþimlerin üst üste yýðýlmasýyla ortaya çýktýðý gerçeðidir. Bu deðiþimler toplumun derinliklerinde birbirlerinden kopuk ve tecrit halde yaþanýyordu. Bundan dolayý potansiyel olarak mevcuttu ve uzun yýllarýn sonucunda ortaya çýkmýþtý ama farklý alanlardaki bu tecrit olma durumunun ortadan kalkabilmesi için merkezileþtirici bir unsur gerekiyordu. Bu merkezileþtirici unsur bir toplumda hiç kuþkusuz siyasettir ama yine de bu yeterli de deðildir. Çünkü eðer siyaset baþka bir deðerler sistemiyle yapýlýyorsa yine bu unsurlarýn merkezileþme ihtiyacýný karþýlamaz. Ortaya çýkan ya da giderek daha aðýrlýklý hale gelen bu faþist kitlenin düzeyine uygun bir liderin ve bunun önderlik ettiði bir siyasetin de ortaya çýkarak ikisinin üst üste düþmesi gerekir.
Hiç kuþkusuz Donald Trump’ýn ortaya çýkmasý sonuçtur ancak yine de onun ortaya koyduðu faþist siyaset aracýlýðýyla da bu tecrit kitleyi bir araya getirerek motive etmesi ve merkezileþtirerek bu kitleyi ateþlemesi olgusu da önemlidir. Onun benimsediði seçim sloganý yani “Tekrar ABD’yi Büyük Yapmak” sloganý ilginç bir þekilde, bu kitlenin toplumsal ve tarihsel kökenlerine de ýþýk tutmaktadýr. Bu kitle ABD’nin eski gücüne tekrar geri dönmesi özlemi içindedir ama bu özlem içerisinde baþka bir mesaj da saklýdýr: eski toplumsal refah özlemi.
ABD’de toplumun önemli bir kesimi ve neredeyse yarýsý mevcut dünya ekonomik sisteminden dolayý olumsuz etkilenmiþtir. Küreselleþme emperyalist ülkelerdeki bazý toplumsal kesimlerin hayat düzeylerini ve refahlarýný düþürmüþtür. Bunlarýn baþlarýnda iþçi sýnýfý gelmektedir. Küçük ve orta ölçekli üreticiler, tarým sektöründeki iþçi ve emekçiler ile yatýrýmcýlar ve hatta sermayenin rekabete dayanamayan kesimleri.
Uluslararasý rekabet, ABD sermayesinin önemli bir kesiminin az geliþmiþ ülkelere kaymasýna neden olmuþ ve bu durum ABD gibi ülkelerde huzursuz bir kitlenin ortaya çýkmasýna neden olmuþtur. ABD’deki bu huzursuz kitle, küreselleþmeden olumsuz etkilenin kesimlerdir. Aslýnda tarihsel olarak baktýðýmýz zaman bu “olumsuz durum” o kadar da olumsuz deðildir çünkü kapitalizmin tarihsel olarak geliþmesinin sonucudur. ABD’yi terk eden sermaye gittiði yerlerde bu huzursuz kitlenin zaten “karþýlýðýný” yaratmýþtýr. Küreselleþme büyük sermayenin bir kýsmýný kendi ülkesindeki toplumsal katmanlardan koparmýþ ve baþka ülkelerdeki toplumsal katmanlara baðlamýþtýr. Bu durum çok büyük bir tarihsel sorunun kaynaðýdýr ve çözümü sanýldýðý kadar kolay deðildir.
ABD’yi terkeden bu bir kýsým büyük sermaye, Çin ve benzeri ülkelerin ekonomilerini de ayaða kaldýrdý ve güçlendirdi. Kendi kar oranlarýný yükseltirken baþka ülkelerin kalkýnmalarýna da neden oldular ve birbirilerinden ayrýlmalarý o kadar kolay deðildir.
Küreselleþmeden dolayý ABD’de ortaya çýkan bu huzursuz kitle, toplumsal temeli kayýp giden ve bundan dolayý ne yapacaðýný bilmeyen bir kitle görünümüne sahiptir ve sorunlara çok basit ve kestirme çözümler istemektedir. Trump bu kitlenin bu zayýf tarafýný farkederek, ABD’de siyaseti bugüne kadar hiçbir siyasetçinin düþürmediði popülizm düzeyine düþürerek ve onlarý manipüle ederek ve ateþleyerek siyasetin odaðýna taþýdý. Hem lider hem de kitle aslýnda farklý düþüncelere sahipler ama her iki kesimin farklý motivasyonlardan kaynaklanan melonkolileri onlarýn birbirlerine “aþýk” olmasýna engel olmamýþtýr. Ama bu iliþkide en büyük zararý bu faþist kitlenin göreceðinden de kuþku yoktur.
Bugün Trump ve bu kitle kaybetmiþ olabilir ama bu kitlenin oluþumuna neden olan tarihsel olaylar yerli yerindedir ve çözümü de kolay deðildir. Bundan dolayý bu faþist kitle ABD politikasýnda zaman ayarlý bir “tarihsel bomba”ya benzemektedir. Bu bombanýn ne zaman patlayýp ABD ile birlikte insanlýðý felakete sürükleyeceðini ise hep birlikte bekleyip ve göreceðiz.
DEVRÝMCÝ BÜLTEN
|
|
|
|
|
|
|
|
|