"ÝMRALI NOTLARI" VE BARIÞ SÜRECÝ-IV (II) K.Erdem
Sayýn Cemil Bayýk'ýn KCK Eþbaþkaný olmasýnýn anlamý, Kandil'in bir konsensüs halinde, Baþkan'ýn devlet karþýsýnda çýtayý olduðundan fazla indirmeye direnecek olmasýydý. Bunun Baþkan'ýn stratejisi için bir felaket olacaðý açýktý. Baþkan Kandil'in Sayýn Cemil Bayýk'ý KCK Eþbaþkaný olarak önermesine bir þey demeyerek ve mecburen kabul ederek, bir þeyin altýný çizerek, sayýn Cemil Bayýk'ý ve Kandil'i uyarmýþtýr: "Bir numaralý yardýmcým Cemil oluyor. Acaba doðru olur mu?"
Baþkan bu cümle ile iki þey anlatmak istiyordu. Ýlk olarak, KCK Eþbaþkanlýðý'nýn KCK Genel Baþkaný'nýn yardýmcýsý olduðunu ve Baþkan'ýn çizgisini pratiðe geçirmeyle sorumlu olduðunu hatýrlatýyordu. Farklý bir düþünceye sahip olunsa dahi, bunun uygulanýlan politikaya yansýmamasý gerektiði mesajýdýr. Ýkincisi olarak ise, Sayýn Cemil Bayýk'ýn seçilmesinin bir diðer anlamý, Kandil'in Baþkan'dan talep ettiði bu politikanýn yani "Kürtlere statü" politikasýnýn aslýnda Sayýn Cemil Bayýk odaklý olduðunun bir göstergesidir ve bu durum yönetimde öznelciliðe neden olarak, Baþkan'ýn çizgisine uygun olmayan bir pratiðin ortaya çýkmasýna neden olabilirdi. Çünkü bir yönetici için en zor olan þey, kabul etmediði bir politikayý uygulamasýdýr. Bunun çok ciddi sorunlar yaratacaðýný Baþkan biliyordu.Onun için Baþkan "Acaba doðru olur mu?" diyordu.
Erdoðan ve devlet, Kandil'in Sayýn Cemil Bayýk etrafýnda bir konsensüs oluþturmasýnýn siyasi mesajýný anladýlar. Bunun anlamý Kandil'in Baþkan'ýn bazý politikalarýna direneceðiydi. Erdoðan ve devlet, Baþkan'ýn olasý bir tecriti durumunda, Kandil'in "statü" politikasýyla hareket edeceðini artýk anlamýþlardý ve bu noktada Barýþ Süreci taktiðiyle istediklerini almaya baþlamýþlardý. Kandil'in "statü" politikasýnýn, PKK'yi hem Türkiye hem de Kuzey Kürdistan siyasetinde dar bir politik alana sýkýþtýracaðýný Erdoðan ve devlet artýk çok iyi biliyorlardý. Ama baþka bir sorun vardý: HPG'nin Kandil ve çevresinde büyütülmesi sorunu.
PKK'nin siyasi darlaþmasý tek yeterli deðildi ama askeri darlaþmasý da saðlanmalýydý ve Baþkan'ýn Kandil'den istemiþ olduðu ezici gerilla gücünün oluþmasý engellenmeliydi ve bunun tek bir yolu vardý: Kürdistan'ýn baþka cephelerini ama özellikle Rojava ve Rojhilat cephelerini büyütme. Ortadoðu'da sünni blokunu Þii bloku karþýsýnda güçlendirne ve ayaða kaldýrma politikasý çerçevesinde Türkiye ve ortaklarý, Batý'lý güçlerle Ekim 2014'te ortak Kobane kuþatmasýný yaptýlar. Amaç tek Rojava'nýn düþürülmesi deðildi ama HPG'nin buraya büyük güç kaydýrmasýný ve Kandil'in yanlýþ politik kararlar almasýný saðlayarak,bu cephenin sürekli büyük bir cephe olmasýný saðlamaktý. Kandil daha önce gördüðümüz gibi yanlýþ Rojava politikasýyla bunu saðlayarak, Kuzey Kürdistan'daki siyasi darlýðý askeri darlýkla birleþtirdi.
Türkiye'nin PKK'yi Rojava'dan sonra, Rojhilat aracýlýðýyla Ýran devleti ile zamansýz olarak karþý karþýya getirmek için gerçekleþtirdiði iki önemli provokasyon oldu. Bunlardan ilki, 2015 yýlýnda Mahabad'ta, iddiaya göre bir Kürt kýzýna Ýran istihbaratýndan birisinin tecavüz giriþimi sýrasýnda bu Kürt kýzýnýn intihar ederek ölmesi sonucunda ortaya çýkan ve neredeyse ayaklanma düzeyine varan durumdur. Olaylarýn bu kadar hýzlý gerçekleþmesi dahi bunun bir provokasyon olduðunu göstermektedir,ki bu provokasyon büyük ihtimal IKDP üzerinden ve ÝKDP aracýlýðýyla ve de Türk MÝT'inin ortak bir organizasyonuydu. Kürt kýzýna tecavüz giriþiminde bulunan, Ýran istihbaratýndan birisi deðil ama büyük bir ihtimalle Türk istihbaratýndan birisiydi ve amaç zamansýz bir toplumsal kalkýþma gerçekleþtirerek, PKK ile Ýran devletini karþý karþýya getirmekti, ki Kandil bunu yemedi.
Ýkinci provokasyon da yine bu olaydan iki hafta sonra, ÝKDP üzerinden yapýlmak istendi. ÝKDP ýsrarla PKK'nin denetimi altýnda bulunan alanlarda üslenmek isteyerek, buralarý Ýran'a saldýrý için kullanmak istiyordu. Bu tuhaf duruma PKK müsade etmedi ve çýkan çatýþmada iki peþmerge öldürüldü ve ÝKDP geri çekilmek zorunda kaldý.Aslýnda ÝKDP'nin asýl amacý, PKK'nin denetimi altýndaki bölgelerden Ýran'a saldýrarak,Ýran ile PKK'yi karþý karþýya getirmekti. Ama PKK'nin sert tepkisi, böyle bir provokasyonu boþa çýkardý.
Kobane kuþatmasýndan bir kaç ay sonra yaþanan bu provokasyonlar ve ayný anda Erdoðan'ýn 7 Haziran seçimlerine giderken savaþçý bir dili öne çýkarmasý ve Dolmabahçe Mutabakatý'ný yok sayarak, PKK ile seçimlerden önce savaþmak için bir çok provokasyon tezgahlamasý tesadüf deðildi. Kandil'in Rojava'da Batý ile anlaþarak Rojava'yý elde tutmasý ve bu temelde HPG'nin önemli bir gücünün Rojava'ya kaymasý, bir yandan Baþkan'ýn Kuzey için düþündüðü gerillanýn azalmasýna neden olurken, öte yandan Erdoðan provokasyonlar ile PKK'yi Ýran ile karþý karþýya getirerek,PKK'nin güçlerini bölgede kontrolsüz bir þekilde yayarak, onu daha da zayýflatmak istiyordu. Kandil Erdoðan'ýn Ýran provokasyonlarýna gelmedi ama Rojava'da uygulamýþ olduðu yanlýþ politika ile bir noktaya kadar Erdoðan'ýn beklentilerini karþýlamýþ oldu.
Kandil'in bütün bu yanlýþ politikalarýnýn altýnda, ideolojik ve politik yetersizliði yatýyordu ve bu yetersizlik ise dogmatik bir dünya görüþünden kaynaklanýyordu. Bu dogmatik dünya görüþü, kendisini Baþkan'ýn daha önceki stratejisiyle koþullandýrdýðý için, Barýþ Süreci baþladýðý zaman, Baþkan'dan gelen bütün açýklama, deðerlendirme ve dolaylý mesajlara kendisini kapalý hale getirmiþti. Aslýnda Kandil, statü politikasý dýþýnda, herþeyiyle Baþkan'ýn çizgisini "uyguluyordu". Ama bir farkla ki,bu çizgi eskimiþ bir çizgiydi ve Baþkan sürekli ve dolaylý olarak Kandil'e bunu anlatmaya çalýþýyordu ama Kandil kendisini koþullandýrdýðý için anlamýyordu.
Kandil'in uyguladýðý eski strateji, yeni koþullardan dolayý ýskartaya çýktýðý için tamamen yanlýþ hale gelmiþti ve Kandil bu yanlýþa statü yanlýþýný da eklediði zaman, iþler iyice çýðrýndan çýkmaya baþladý ve Baþkan'ýn çizgisiyle Kandil'in uyguladýðý çizgi arasýndaki makas giderek açýlmaya baþladý. Zaten Erdoðan'ýn amaçlarýndan bir tanesi, Baþkan ile Kandil arasýndaki bu makasýn, KCK içerisinde bir siyasi kriz yaratacak düzeye kadar çýkmasýný, Baþkan'ý tecrite alarak saðlamaktýr.Erdoðan Kandil yanlýþ bir siyasette yolaladýkça ve bu siyaset büyük bedellere neden oldukça, Baþkan ile arasýndaki gerilimin artacaðýný varsaymaktadýr. Baþkan ile Kandil arasýnda ortaya çýkacak gerilimin bir cepheleþmeye yolaçmasýný ummaktadýr ve amaç Baþkan ile Kandil'in restleþmesini saðlamaktýr.
Peki bu olur mu?
Eðer devlet önünde þu gibi olaylar yaþanýrsa, devlet bunu umar:
"Bütün sorumlusu Kandil'dir. Kandil'e deyin ki, kim yaptýysa bu iþleri onun gözünü oyacaðým. Kandil karýþmayacak bu iþlere ! Kandil yazýlarýnda bana çok baðlý gibi görünüyor ama pratikte öyle davranmýyor. Bu böyle olmaz! Ne BDP ne de HDP adýna bu yapýlamaz. Ders çýkaracak ve çok þiddetli bir özeleþtiri verecekler. Ben devlete de söylüyorum, benimle iþ yapacaksýnýz , benimle ciddi konuþacaksýnýz diyorum. Sizin de daha cesur olmanýz lazým. Ben size benim adýma müdahale edin demiþtim. Benim yetkilerimi kullanmalýsýnýz demiþtim. Selahattin'e de bunlarý söylemiþtim. Benim yetkilerimi kullanmalýsýnýz demiþtim. Selahattin de buradan gittikten sonra 24 saat bile geçmeden bu dayatýlanlara boyun eðiyor. (Pervin ve Ýdris'e dönerek) Kandil'in bana karþý bir tavýr alma durumu olabilir mi? Gözlemleriniz nelerdir."(abç) (A.Öcalan, a.g.e.,s.276)
Baþkan Kandil'e bu sözleri, 2014 yerel seçimlerindeki bütün adaylarýn Kandil tarafýndan belirlendiðini öðrendiði zaman söylemektedir. HDP'nin yerel seçimlerdeki bütün adaylarý,HDP'de deðil ama tamamý Kandil'de belirlenmiþ ve bundan dolayý bazý yerlerde olumsuz sonuçlar alýnmýþtý. Baþkan bunu duyunca çok kýzar ve Kandil'in görünüþte kendi politikasýna baðlý olduðunu ama pratikte farklý bir þey yaptýðý eleþtirisinde bulunur.Bu durum kaçýnýlmaz olarak Baþkan'da Kandil ile ilgili kuþkularý arttýrýr ve pratikte Kandil'in baþka bir politika izleyeceði korkusuna neden olur.Kandil'in bu politikasýnýn ana hatlarýný ise bu yazý boyunca zaten gördük.
Baþkan'daki en önemli kuþku, Kandil'in kendisine açýktan tavýr alýp-almayacaðý kuþkusudur. Baþkan'ýn bu durumu, Ýmralý Heyeti'ne sormasýnýn nedeni, Kandil'in Barýþ Süreci'nin baþýnda almýþ olduðu siyasi pozisyondur.Kandil'in pratikte kendi siyasi pozisyonu takip etmesi ve Baþkan'ýn bütünlüklü stratejisini parçalamasý, kaçýnýlmaz olarak Baþkan ile Kandil'i karþý karþýya getirecektir. Bu yazý boyunca gördüðümüz gibi, Kandil pratikte kendi siyasi pozisyonuna uygun hareket etmiþ ve Baþkan'ýn politikasýný (iyi niyetli davranarak diyelim ki) anlamadýðý için yanlýþ hareket etmiþtir.
Bütün mesele bu sorunun nasýl çözüleceðidir.
Erdoðan bu sorunda da bir beklentiye sahiptir.Erdoðan'ýn hareket tarzý, sürekli olarak Kandil'i bir seçime zorlayarak ve kötü bir seçim yapmasýný saðlayarak, sonra da buna uygun taktik geliþtirmektir. Savaþ baþladýðý zaman, Kandil'in Baþkan'ýn Demokratik Cumhuriyet siyaseti yerine Demokratik Özerkliði öne çýkarmasý ve yine Kobane kuþatmasý sýrasýnda Batý ile anlaþarak Rojava'yý tek baþýna elde tutmasý yanlýþ politikalarý, nasýl Erdoðan'a yaradýysa, Baþkan'ýn tecriti aracýlýðýyla,Kandil'in kendi politikasýnda çok ileri gitmesini saðlayarak Baþkan ile gerilimi arttýrma politikasýnda da beklentisi, Baþkan ile Kandil arasýnda restleþmedir.Kandil'in böyle bir hata yapmasý halinde devletin planý bellidir. Buna az ileride deðineceðim.
Baþkan ile Kandil arasýnda oldukça açýlan siyasi makasýn (ki iliþkilere bir tür gerilim yüklemektedir), Kandil'in tutumuna baðlý olarak ortaya çýkaracaðý iki sonuç vardýr ve devlet bu sonuca göre hareket edecektir.Bu sonuçlar þunlar olabilir: 1-Baþkan Kandil'e direk müdahale eder, hem siyasi çizgiyi hem de yönetimi açýktan deðiþtirir ve Kandil Baþkan'ýn müdahalesine direnmez, sorun bir noktaya kadar krizsiz çözülür. Bu devletin istemediði ama Kandil'deki yoldaþlarýmýzýn yapmasý gerekendir.
2-Kandil direnir ve Baþkan'ýn Kandil'e müdahale tarzý deðiþir. Ýþte bu ikincisi devletin istediði ve herkes için çok riskli bir durumdur. Bu ikinci nokta üzerinde biraz durmak gerekmektedir.
Ama bir de bu iki þýkkýn dýþýnda, Baþkan'ýn hep tecritte kalmasý ve Kandil'in mevcut politikasýnýn uzun bir süre yürürlükte kalmasýdýr.Eðer devlet bu durumu kendisi için avantajlý bulursa, o zaman Baþkan'ýn hep tecritte kalma durumu da vardýr.
Ama devlet, Baþkan'ýn tecriti ve Kandil'in izlemiþ olduðu mevcut politika ile her iki kesim arasýndaki iliþkilerin gerildiðine kanaat getirirse, o zaman karþýlýklý cepheleþme beklentisiyle, Baþkan ile görüþmeye tekrar geçebilir. O zaman Kandil'in mevcut politikasýna Baþkan'ýn müdahale etmesi kaçýnýlmazdýr. Çünkü bu mevcut politika, PKK'yi giderek bir darboðaza sürüklemektedir ve 1999 gibi bir darbe potansiyelini de içinde barýndýrmaktadýr.
Burada bir olasýlýk durumunu ele alacaðýz. Bu olasýlýk Kandil'in Baþkan'a direnmesi durumudur.Bu durumda Baþkan'ýn nasýl hareket edeceði çok önemlidir. Unutmamak gerekir ki, Kandil'in mevcut politikasý bir tür "sol sapma" ya da "solculuk"tur ve sonuçlarý itibariyle "sað sapma" ya da "saðcýlýk" ile ayný yapýya sahiptir. Siyasi hareketlerin tarihinde hem sol hem de sað sapmalarýn tarihsel ve toplumsal sonuçlarý hep ayný olmuþtur. Farklý yollardan hareketler ayný sonla karþýlaþmýþlardýr.Bundan dolayý, Baþkan'ýn mevcut politikaya müdahale etmesi zorunludur.Aksi taktirde hareket tasfiye sorunuyla karþý karþýya kalacaktýr.
Kandil Baþkan karþýsýnda direndiði, ayak sürttüðü ya da cepheleþtiði bir durumda, Baþkan'ýn elinde KCK'ye müdahale için büyük olanaklar vardýr. Bunu asla unutmamak gerekir. Bu tür bir durumda Baþkan'ýn nasýl müdahale edeceðine gelmeden önce, Kandil'deki eski önder kadrolarýn kendi aralarýnda oluþturmuþ olduklarý konsensüse ve bu konsensüsün yapýsýna kýsaca da olsa deðinmek gerekmektedir.
Kandil'deki eski önder kadrolarýn kendi aralarýnda bir konsensüs oluþturmalarý ve bu konsensüs aracýlýðýyla Baþkan'ýn kendilerince yanlýþ gördükleri bazý politikalarýna direnmeleri, kendi içerisinde oldukça sorunlu bir yapýya sahiptir. Kandil'deki hiçbir önder kadro tek baþýna, Baþkan karþýsýnda ideolojik, politik ve örgütsel olarak tutunma gücüne sahip deðildir. Özellikle onun Demokratik Cumhuriyet politikasýný, Demokratik Özerklik politikasýna çevirmek ve bu politik deðiþikliðin bütün politik risklerini üzerine almaya hiçbir öncer kadro tek baþýna cesaret etmez.
Sayýn Cemil Bayýk tecrübeli bir yöneticidir ve bütün eski kadrolarýn üzerinde hem fikir olmadýðý bir politikayý tek baþýna uygulamayacak kadar iþin ciddiyetinin farkýndadýr. Burada Sayýn Cemil Bayýk'tan KCK Eþbaþkaný olduðu için bahsediyoruz.Aslýnda isimlerin fazla bir önemi yoktur.Bu Kandil'de baþka bir yoldaþ da olabilirdi.Burada önemli olan Kandil'in yekpare hareket etmesidir.
Kandil'in yekpare hareket etmesi ve "birbirlerinden güç alarak" belirli bir direnç oluþturmalarý, bazý sorunlara da kapý aralamaktadýr. Örgütlerde bu tür grup davranýþý oluþturmak, hareketlerin ideolojik, politik ve örgütsel krizleri üzerinde aðýrlaþtýrýcý bir etkiye neden olabilir. Çünkü grubu oluþturan bireylerin "birbirlerine söz vermesi" ve bu söz verilen ilkelerin tehlikeye düþmesine götürecek davranýþlardan kaçýnýlmasý, farklý görüþ ve fikirlerin ortaya çýkmasýna engel olabilmektedir.
Eðer grubun davranýþý yanlýþ bir ideolojik ve politik çizgiden besleniyorsa ve bu çizgi etrafýnda bir þartlanmýþlýk sözkonusuysa, olaylarýn olumsuzluðunun bu çizgiyi aþan her durumu ve baskýsý, grubun üyelerini daha fazla birbirlerine iterek bir kast oluþumuna neden olacaktýr.
Modern devrimci örgütlerde grup oluþturma yanlýþ bir þey ya da durum deðildir. Aslýnda olmasý gereken bir durumdur. Çünkü farklý görüþlerin bir tezahürünü oluþturur ve doðru bir zeminde yapýldýðý zaman, örgütün geliþimine büyük katký saðlar. Ýlerici fikirlerle donanmýþ bir grup olacaðý gibi, gerici fikirlerle donanmýþ bir grup da olabilir. Ýlerici fikirlerle donanmýþ bir grup, bir hareketi krizden çýkarýp ileriye doðru fýrlatacaðý gibi, gerici bir fikirle donanmýþ bir grup hareketi tasfiyeye de götürebilecektir.Örneðin PKK'nin 1973- 1975 arasýndaki grup dönemi, Sayýn Baþkan'ýn doðru halkayý yakalamasý sonucunda 1978 Partileþme ve 1984 Aðustos atýlýmýna götürmüþtür. Ama 2000'li yýllarýn baþýndaki Osman-Botan grubunun sað tasfiyeci anlayýþý, hareketi tasfiyenin eþiðine getirmiþtir.
PKK'nin Kandil Önderliði'nin hareketin odaðýnda ve stratejik yerinde yeralmasý, grubun ortaya çýkaracaðý olumsuzluðun kýsa sürede hareketin geneline nüfuz etmesine ve hareketi derinden etkilemesine neden olmaktadýr.Örneðin Demokratik Özerklik atýlýmýnda sonra, Kürdistan'da bazý þehirlerin neredeyse haritadan silinecek derecede katlima uðramalarý, halkýn PKK'ye olan desteði üzerinde olumsuz bir etkiye neden olmuþtur.Kaldý ki Baþkan Ýmralý Heyeti ile görüþmesi sýrasýnda 6-7 Ekim olaylarýna deðinerek þöyle demiþtir: "Cizre olaylarýna,6-7 Ekim olaylarýna müdahale etmeseydim tüm Cizre ve Diyarbakýr'ý katledeceklerdi. (...) (Kandil'e) ikinci önemli eleþtiri , ikide bir "Ey halkýmýz, kalk ve diren, kalk ve savaþ" diye çaðrý yapýyorlar. O zaman halk sizi dinleyip ayaða kalksaydý belki katliam olurdu. Cizre neredeyse gitmiþti.(...) Kandil, Cizre, Kobane... Diyarbakýr da katliama karþý hazýrlýksýzdý. (A.Öcalan, a.g.e.,s.431)
6-7 Ekim olaylarýndan sonra olmayan katliamlar, iþte Demokratik Özerklik atýlýmlarýndan sonra oldu ve Baþkan'ýn yukarýda belirtmiþ olduðu hazýrlýksýz ve daðýnýk durum savaþ tekrar baþladýðý zaman devam ediyordu, ki nedenlerine bu yazý boyunca az çok deðinmeye çalýþtýk. Burada anlatmak istediðimiz, Kandil'in oluþturmuþ olduðu grup davranýþýnýn, hareketin merkezinde olduðu için, olumsuzluðunun hýzlý genelleþmesidir.
Burada en önemli sorun, "grup davranýþý"nýn özelliklerinin, modern örgüt iþleyiþinin yerini almasý tehlikesidir. Bireylerin "söz vermiþlik durumu" , eleþtiri ve özeleþtiriyi geri plana itme ya da içeriðini boþaltma anlayýþýna ve pratiðine yolaçmasý tehlikesini içinde barýndýrmaktadýr. Özellikle de olumsuzluðun çoðaldýðý durumlarda, eleþtiri ve özeleþtiri, örgütsel yapýnýn huzursuzluðunun bir "boþalma" kanalý haline geleceði ve grup üzerinde yýkýcý bir etki yapacaðý için, genellikle hoþ karþýlanmayan bir durum olmaya baþlar. Bu örgütün bürokratikleþtiðinin bir göstergesidir.
Modern devrimci örgütte eleþtiri ve özeleþtiri, örgütün devrimci iþleyiþinde iþin peþini bir saniye dahi býrakmaz.Bu örgütlerde hiçbir durum hiçbir grup çýkarý eleþtiri dýþý kalamaz. Çünkü devrimci örgütlerde, eleþtiri ve özeleþtiri saðlýklý bir þekilde ilerlemenin temelidir.Elbette bu tespitten Kandil'in böyle davrandýðýný yani eleþtiri ve özeleþtiriyi ortadan kaldýrdýðýný ya da biçimsizleþtirdiðini iddia etmiyoruz. Burada sadece genel bir tespit yapýyoruz. Kaldý ki , eleþtiri ve özeleþtirinin tek baþýna iþletilmesi de sorunun çözümüne yetmemektedir. Örgütsel iþleyiþin bütün normlarýný yerine getiren ama yine de kötü bir çizgiye sahip olan örgütler de vardýr.
Kandil biçimsel olarak bütün örgüt normlarýný yerine getirebilir ama bu sorunun çözümü için yetersiz kalacaktýr. Yüksek bir ideolojik çizgiden gücünü almayan bir örgütsel iþleyiþ her zaman yetersiz ve eksik bir durum oluþturacaktýr. Kandil ideolojik olarak Baþkan'ýn düzeyine çýkmadýkça ve bu ideolojik çizginin yön verdiði stratejik bakýþ açýsý ve bu bakýþ açýsýnýn koþullandýrdýðý taktik ve örgüt yaklaþýmýný yakalamadýkça, biçimsel olarak bütün devrimci örgüt normlarýný uygulasa dahi sonuç alamayacaktýr. Çünkü doðru bir örgütsel iþleyiþ her zaman doðru bir ideolojik ve siyasal çizgi ile birlikte varolur. Bundan dolayý diyebiliriz ki, her ideolojik düzeyin buna tekabül eden bir örgütsel düzeyi vardýr. Ýdeolojik çizgi ile örgütsel çizginin ayný nitelik içerisinde birbirlerini tamamlamadýðý durumlarda yani bir çeliþkinin ortaya çýktýðý durumda sorunun çözümü ancak iki türlü olabilir: Ya yüksek ideolojik çizgi belirli bir süre sonra kendisine uygun bir örgütsel þekillenmeye neden olur ya da olumsuz örgütsel iþleyiþ, kendi yapýsýna uygun yeni bir ideoloji þekillendirir ve bunu bütün örgüte yayar.
Kandil ile Baþkan arasýndaki iliþkilerde bütün sorun, örgütün ve hareketin Baþkan'ýn ideolojik bakýþ açýsýna ve bunun neden olmuþ olduðu stratejik bakýþ açýsýna yükselememesidir. Çünkü farkýnda olmadan KCK içerisinde Baþkan'ýn çizgisinden farklý bir çizgi oluþmuþ ve bu iki çizgi hareket içerisinde bir kriz durumu yaratmýþtýr.
Kandil tek ideolojik ve politik olarak sorunlu deðildir. Ama hukuki ve ahlaki olarak da sorunludur.Kandil'in ideolojik ve politik eksiklik ve yanlýþlýklarýný bu yazý boyunca ortaya koymaya çalýþtýk ve sorunun hukuki ve ahlaki yanýna da Sayýn Baþkan'ýn bazý açýklamalarý temelinde deðinmek gerekmektedir.
Sayýn Baþkan'ýn Kandil'e yer yer çok aðýr eleþtirileri olmaktadýr. Bu eleþtiriler az yukarýda da gördüðümüz gibi, Kandil'in kendisine "þantaj yaptýðý" gibi aðýr deðerlendirmeleri de içermektedir.Peki Baþkan'ýn bu tür aðýr eleþtiriler yapmasýna neden olan durum nedir? Bu aðýr eleþtiriler ne ile baðlantýlýdýr? Eðer olaylar dikkatli bir þekilde analiz edilirse, Baþkan'ýn bu tip eleþtirilerinin mahiyeti ortaya çýkar.
Bu tür aðýr eleþtiri ve deðerlendirmelerin, Kandil'in pratikte KCK hukukunu çiðnemeye baþladýðý andan itibaren Baþkan tarafýndan yapýlmasý ilginçtir.Baþkan'ýn bulunduðu KCK Genel Baþkanlýðý makamý, KCK'nin ideolojik ve siyasi çizgisinin de belirlendiði ve Kongre'nin bunu onayladýðý bir makamdýr.Bu makamýn çizgisini bilerek sulandýrmak ve bu çizginin yerine baþka bir çizgiyi pratikte "çaktýrmadan" uygulamak suçtur. Kandil'in Baþkan'ýn Demokratik Cumhuriyet politikasý yerine Demokratik Özerklik politikasýný uygulamasý böyle bir durum oluþturur. Bu durum yine ahlaki olarak da sorunludur. Çünkü görünürde Genel Baþkan'ýn politikasýný uygulayacak gibi görünüp, pratikte farklý bir politika uygulamak ahlaki açýdan sorunludur. Bundan dolayýdýr ki, Baþkan Sayýn Cemil Bayýk KCK Eþbaþkaný seçildiði zaman "Acaba doðru olur mu?" demiþtir. Bunun anlamý Sayýn Cemil Bayýk'ýn kabul etmediði bir politikayý, uygulamak için bu kurumun baþýna seçilmesini sorunlu bulmuþtur,ki olaylarýn gösterdiði gibi, Kandil zaten Baþkan'ýn politikasýný uygulamamýþtýr.
Doðru yöntem, Kandil'in kendi ideolojik ve siyasi pozisyonunu açýktan belirlemesi ama buna raðmen örgüt ve parti disiplini açýsýndan Baþkan'ýn çizgisini uygulayacaðýný tek deklare etmek deðil ama pratikte buna uygun da davranmak olmalýydý.Bir olumsuzluk durumunda ise, yeri ve zamaný geldiðinde, (ki Kongre Gel kuruludur bu), eleþtirilerini doðru zeminde yaparak ve bu zeminin dinamiðini esas alarak politikasýný bütün harekete kabul ettirmeye çalýþmalýydý. Kongre Gel'in Baþkan'ýn genel çizgisini onayladýðý ve kabul ettiði bir durumda,Kandil'in pratikte bu çizgiyi boþa çýkarmasýný ya da sulandýrmasýný, KCK hukuku ve yine genel devrimci ahlak bakýmýndan nereye koyacaðýz?
Kandil'in Baþkan'ýn çizgisinden ayrýlýðý devam ettiði ve iki kesim arasýndaki "siyasi makas"ýn daha da açýldýðý bir durumda, Baþkan'ýn Kandil'e müdahale etmesi tek zorunlu deðil kaçýnýlmazdýr da. Ýþte devletin planý tam da bu noktada devreye girmektedir.Zaten devletin bütün planlarý, Kandil'in hatalarý sonucunda ortaya çýkmaktadýr, ki ben buna "Erdoðan'ýn Kandil'in hatalarýný kendisine müttefik yapmasý" diyorum.
Baþkan'ýn hem tecritten çýkabilmesinin hem de devlet tarafýndan muhatap alýnabilmesinin yegane koþulu, Baþkan'ýn KCK üzerinde ideolojik ve siyasi kontrolüdür. Aslýnda devlet bunu istediði için deðil, sanki bunu istiyormuþ gibi görünerek, KCK içini karýþtýrmak ve Kandil ile Baþkan'ý karþý karþýya getirmek ve cepheleþtirmek için bu taktiðe baþvuracaktýr. Devletin Baþkan'ý tecrit etmesinin nedeni, Kandil'in farklý bir çizgide ilerlemesinin önünü açmak ve bu çizgide ilerledikçe Baþkan ile aralarýnda bir gerilim oluþturmaktýr. Daha sonra uygun bir ortamda bu ikisini karþý karþýya getirdiði zaman, olaylarýn yüklemiþ olduðu gerilim, bir çatýþmaya dönüþme potansiyelini içinde barýndýrmaktadýr, ki devletin yapmak istediði de budur.
Devlet Baþkan'a muhataplýk ve tecritten çýkmak için, "Kandil'i denetim altýna alma" þartýný ortaya sürdüðü zaman (bunu istediði için deðil sadece çatýþma yaratmak için bunu yapacaktýr yoksa Kandil'in mevcut politikasý onun iþine yaramaktadýr), Baþkan bu riski alacak ve Kandil'e müdahale edecektir. Kandil'in direnmesi ve ayak diremesi durumunda, 2000'li yýllarýn baþlarýnda yaþanan durumlarýn bir benzeri yaþanabilir.
Daha önce gördüðümüz gibi, Baþkan Kandil'in kendisini temsil etmeyen bir pratiðini gördüðü zaman, bu duruma tepkisi, kendisini devlet ile KCK arasýnda "tarafsýzmýþ" gibi konumlandýrmaktýr. Bu iþlerin kopma noktasýna varmadýðý ve Baþkan'ýn buna gerek görmediði bir durumdur. Kandil ile Baþkan arasýnda olasý bir kopma durumu ortaya çýktýðý zaman, Baþkan'ýn vereceði tepki ve yöntem farklý olacaktýr.
Böyle bir durumda Baþkan'ýn elindeki en büyük güç, KCK hukukundan kaynaklanan hakkýný kullanmasýdýr. KCK Eþbaþkanlýðý ve Baþkanlýk Konseyi, Baþkan'ýn birinci derecede yardýmcýlýðýný ve çizginin denetiminden sorumludur. Eðer Baþkan bu iki kurumun rolünü yeterince oynamadýðýna kanaat getirirse, bu iki kurumu geçersiz ilan edebilir ve bu kurumlar kadük hale gelirler.Hareket içerisinde hiçbir otoriteleri ve itibarlarý kalmaz.Yenilenmeleri Kongre aracýlýðýyla zorunludur. Böyle bir durumda Baþkan'ýn amacý tek bu kurumlarýn yenilenmesi olmaz ama bu kurumlarý feshederek, kendi siyasi çizgisini Kandil'den ayrýmýný koymak için bir dikkat çekme operasyonu da olur. Baþkan kendi ayrýmýný açýktan Kandil karþýsýnda koyarak, hareketin alt kadrolarýný daha çok kendisine çekmek isteyecek ve bir yandan HDP'yi kullanarak öte yandan alt kadrolarý kullanarak, Kandil'in etrafýný kuþatarak, Kandil'in oluþturmuþ olduðu konsensüsü parçalamak isteyecektir. Kendisine baðlý bir yönetim þekillendiði ölçüde de hareketi denetimi altýna almaya çalýþacaktýr.
Ama devlet ise bu süreci, PKK'nin iç sorunlardan dolayý genel olarak güçten düþmesi beklentisiyle ele alacak ve hareketin zayýf düþtüðünü gördüðü anda çok yönlü bir saldýrý gerçekleþtirmeye çalýþacaktýr.
Böyle bir süreç ortaya çýkar mý?
Bu tamamen Kandil'in pratiðine baðlýdýr. Ama PKK'nin örgüt disiplinini, tarihsel tecrübesini, yoldaþlýk iliþkilerini ve Baþkan'ýn hem PKK hem de Kürt halký içerisindeki aðýrlýðýný gözönüne aldýðýmýzda, bu sorunun çatýþmaya varmadan çözülmemesi için hiçbir neden yoktur. Kandil'deki yoldaþlarýmýzýn yapacaðý tek þey, Baþkan'ýn KCK'ye müdahale etmesi durumunda, geri çekilmeleri ve hareketi onun istediði gibi þekillendirmeleridir. Bunun dýþýnda bir yaklaþým zararlý olacaktýr.
|